Neden Dil Bölümü Az Tercih Ediliyor?
Liselerde en kritik haftalardan biridir bölüm tercihlerinin yapılacağı hafta… Öğrencilerin hayat akışlarının tamamen verilecek bu karara göre değişeceği düşünüldüğünde işin ciddiyeti daha iyi anlaşılmaktadır. Peki neden bölüm isimleri anıldığında sadece Sayısal ve TM akla gelirken dil bölümü daha kısık bir sesle dile getirilir? İşte bu yazımda sizler için bu konunun sebeplerine 6 madde de değinmeye çalışacağım.
- Birçok okulun rehberlik servislerinin bu bölüme dair yeterli düzeyde bilgi sahibi olmamaları… Rehber öğretmenlerin iyi bir kısmı bölüm tanıtımı yapmak için internetten indirdiği bir sunuma ismini ve bir iki ek düzenlemeyi ilave ederek bölüm tanıtımı hazırlığını tamamlar. Ve genellikle de Sayısal & TM bölümleri ağırlıklı bir sunumun en son kısmında birkaç dakika ayrılır Dil Bölümü için. Yakinen hem benim hem İngilizce Öğretmeni arkadaşlarımın şahit olduğu bir başka durumu da aktarmak isterim. Hem dilde hem diğer alanlarda yeteneği olan birçok öğrenci daha fazla meslek seçeneği var diye rehberlik servisleri tarafından Dil Bölümü dışındaki alanlara yönlendiriliyor. Dil alanında şehrimizin başarıyla anılan okullarından biri olmamıza rağmen maalesef bu sorunları bizlerde yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz…
- Okul idarelerinin dil sınıflarını önemsememeleri… En çok duyduğum serzenişlerden biridir bu. “Ben dil bölümü istiyorum fakat okul idaremiz dil bölümüne soğuk bakıyor ve ailelerde bundan dolayı ön yargılılar.” ifadesi maalesef biz İngilizce Öğretmenlerinin yüreğini acıtmakta. Ve bu maalesef iki durumdan dolayı sıklıkla yapılıyor. Kimi zaman okul idareleri (genellikle de okul müdürü) İleri Düzey İngilizce Sınav Eğitimi verebilecek İngilizce öğretmenleri olmadığına inandıkları için bölümün açılmaması yönünde telkinlerde bulunurlar. Kimi zaman da Sayısal veya TM alanlarından daha fazla ses getirebilecek meslekler olduğunu düşündükleri için öğrenciler bu alanlara yönlendirilirler. Üzülerek belirtmek isterim ki, sadece idareciler değil öğretmenlerinde pek çoğu bölümümüzü önermemektedirler. Keşke biraz içeriğini bilerek tavsiyelerini gözden geçirebilseydiler…
- Velilerin dil bölümünü yeterince tanımamaları ve ön yargılı oluşları… Öğrencilerimle yaptığım Dil Bölümü/Sınıfı tanıtım seminerlerinde dil yeteneği olan birçok öğrencimizin büyük bir heyecanla “Ben Dil Bölümüne geleceğim!” dediğini ve fakat bir gün sonra ise “Ailem Dil Bölümünde okumamı istemiyor.” diyerek vazgeçtiğine üzülerek şahit oldum. Ailelerin en büyük yanılgısı maalesef büyük ve temelsiz bir sözden ibaret olan “İşsiz kalabilirsin” endişesi… Oysa ki dil bölümü öğrencilerinin iş bulma ihtimali birçok popüler bölümden çok daha fazladır. Yazıktır ki aileler çevrelerinin de etkisiyle bu önemli detaydan bihaber durumdalar…
- Akran ve akraba baskısı.. Arkadaşlarının iyi bir bölümünün sayısal ve geriye kalan kısmının da TM seçtiğini gören öğrencilerin bir bölümü her ne kadar gönüllerinden Dil Bölümünü geçirseler de azınlıkta kaldıkları için “Acaba ben dil bölümü seçerek hata mı yapıyorum?” diye düşünürler. Kimi öğrenciler de yakın arkadaşlarından uzak kalmamak adına dil bölümü tercihlerinden vazgeçerler. Dil Bölümü zaten çok iyi bilinen bir bölüm olmadığı için akrabalar bilmedikleri ve tanımadıkları dil bölümüne dair olumsuzca ahkam kesebilmekteler ve 15-16 yaşındaki gençlerimizin Dil Bölümünden soğumalarına sebep olmaktadırlar.
- Görsel ve basılı medyada yeteri kadar yer bulamaması… Son birkaç senedir özellikle haber sitelerinde ve görsel medyada TYT ve AYT’lere giren adaylar canlı yayınlarla haber olurken 2. günün öğleden sonraki oturumunda ter döken dilciler neredeyse hiçbir haber bülteninde kendisine yer bulamadı. Ayrıca Yabancı Dil Sınav Sorularının çözümleri/çözüm videoları da yine yeterince ilgi göremedi. Az bahsi geçen bölümümüz bu nedenle toplum tarafından pek bilinmiyor ve önemsiz karşılanıyor.
- Geldik en trajik maddemize… Bazı okullarda dil bölümünü çalıştıracak olmanın ağır sorumluluğundan kaçmak isteyen İngilizce Öğretmenleri üzücü bir şekilde ya öğrenciye diğer alanlara geçmelerini yada bölüm açılsa dahi dil sınıflarının derslerine girmek istemediğini belirterek sorumluluk kabul etmemektedirler. “Aynı maaşı alacak iken neden daha fazla çalışıp kendimi yıpratayım ki?” düşüncesidir buna sebep olan etken…